Son zamanlarda, Amerikan Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) Başkanı Gary Gensler, kripto para birimleri hakkında tartışmalı açıklamalar yaparak sektörde büyük bir dalgaya neden oldu. Ancak, bu beyanlara karşı çıkan XRP’nin önde gelen avukatlarından biri, Gensler’ın gerçekleri yanlış yansıttığını iddia ediyor.
Gensler, son birkaç aydır kripto para birimlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesi konusunda sert bir tutum sergiliyor. Ancak XRP avukatı, bu açıklamaların gerçeklikten uzak olduğunu ve piyasanın yanlış bir şekilde etkilendiğini iddia ediyor.
Avukat, Gensler’ın kripto para birimlerinin “kara para aklama” ve “terör finansmanı” için kullanıldığı yönündeki iddialarının gerçeklerle uyuşmadığını belirtiyor. Kripto para birimlerinin birçok farklı kullanım alanı olduğunu ve bu tür iddiaların sektöre zarar verdiğini savunuyor.
Ayrıca, avukat, Gensler’ın kripto para birimlerinin yasal birer yatırım aracı olmadığına dair yaptığı açıklamaları da eleştiriyor. XRP’nin SEC tarafından “menkul kıymet” olarak tanımlanmasına rağmen, avukat, bunun sadece belirli bir kripto para birimi için geçerli olduğunu ve genel olarak kripto para birimlerinin yasal bir statüye sahip olduğunu savunuyor.
Avukat ayrıca, Gensler’ın kripto para birimlerinin düzenlenmesi gerektiği yönündeki görüşlerini de sorguluyor. Kripto para birimlerinin düzenlemelerle aşırı yüklenmesi durumunda inovasyonun baskılanabileceğini ve sektörün büyüme potansiyelinin sınırlanabileceğini belirtiyor.
Bu tartışmalı açıklamaların ardından XRP avukatı, Gensler’ın kripto para birimleri ve blockchain teknolojisi konusunda daha fazla bilgi edinmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, Gensler’ın sektördeki ilerlemeleri engelleyebilecek yanlış yönlendirmelerden kaçınması gerektiğini dile getiriyor.
Sonuç olarak, XRP’nin önde gelen avukatlarından biri, Gensler’ın kripto para birimleri hakkındaki yanlış beyanlarını eleştiriyor ve gerçeklerle uyuşmayan açıklamalarının sektöre zarar verdiğini iddia ediyor. Kripto para birimlerinin potansiyelini tam olarak anlamadan yapılan bu tür açıklamaların önüne geçilmesi gerektiğini vurguluyor.